Yapmanız gereken onlarca şey olmasına ve bunları bilmenize rağmen hiçbir şey yapamadığınız oldu mu hiç? Ya da mesela birinden özür dilemek isteyip bir türlü dileyemediğiniz, harekete geçemediğiniz? Bu yüzden kaçırdığınız fırsatlar ya da birilerini kızdırdığınız oluyor mu mesela? Eğer cevabınız evetse, bu yaşadığınıza "donma tepkisi" deniyor; savaş ya da kaç gibi strese verdiğimiz tepkilerden biri bu. Peki neden ortaya çıkıyor bu donma hali, nasıl kendini gösteriyor ve bununla nasıl başa çıkabiliriz? Bu bölümde Psikolog Dr. Gizem...
Transcription
2835 Words, 20546 Characters
HİÇ BİR ŞEY ÇOK YAPMAK İSTEYİP BİR TÜRLÜ YAPAMADIĞINIZ OLDU MU? Hiç bir şey çok yapmak isteyip bir türlü yapamadığınız oldu mu? Yani böyle aklınızda bütün plan var. Tam olarak ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz ama bir türlü harekete geçemiyorsunuz. Mesela diyelim ki ilişkinizde çok yanlış bir şey yaptınız ve özür dileseniz ya da bununla ilgili çaba sarf etseniz durumun çözüleceğine dair net bir algınız var ama hiçbir şey yapamıyorsunuz bununla ilgili. Ya da bir tane e-mail var yazmanız gereken. E-mailde ne yazmanız gerektiğini bile biliyorsunuz ama o e-maili bir türlü oturup yazamıyorsunuz. Sürekli erteliyorsunuz ve hiçbir şekilde o e-mail yazılmıyor. Günün sonunda o fırsatı da kaybediyorsunuz mesela. Hiç böyle bir anı yaşadınız mı? Eğer yaşadıysanız zaten hani hemen ''Aa evet çok iyi biliyorum.'' diyebilirsiniz. Ya da belki siz yaşamadınız ama etrafınızda bunu yaşayan insanlar var. Bu size anlattığım durum donma tepkisiyle ilişkili. Strese karşı verdiğimiz bir tepki. Bugünkü bölümde donma hali hakkında konuşmak istiyorum. Hem kendimiz bunu yaşıyorsak bu neden ortaya çıkar, nasıl kendini gösterir ve bununla nasıl başa çıkabiliriz biraz bunu konuşalım. Hem de eğer başka insanlarda bunu gözlemliyorsak onların davranışlarını daha iyi anlamlandıralım diye bugün bu konuya dedike ediyorum. Hazırsanız başlayalım. İzlediğiniz için teşekkürler. Pardon hanımefendi işinizi bölüyorum ama sizi sahneye alabilir miyiz? Dış ses açıklayacak. Şimdi genel olarak çok bahsedilen stres tepkileri savaş ve kaç tepkileri yani karşımızda bir tehlike olduğunda ya onunla direkt angajı olup savaşmaya başlıyoruz bir şekilde o durumla mücadele ediyoruz ya da olduğu gibi bırakıp kaçıyoruz. Bundan aylar önce herkesi memnun etmekle ilgili bir podcast bölümü kaydetmiştim. Onda da bunun bir stres tepkisi olduğunu anlatmıştım. Donma da tıpkı bunun gibi savaş, kaç, herkesi memnun et bir de don tepkisi var. Şimdi sanırım o podcastta da benzer bir örnek vermiştim ama ilk defa burada dinliyorsanız diye aklınıza daha iyi otursun diye şunu söylemek istiyorum. Diyelim ki ormanda bir ayıyla karşılaştınız. Karşınızda dört tane stres tepkisi seçeneği var. Savaşabilirsiniz ama bir ayıyla savaşmak size ne kazandırır? Muhtemelen yenilerek bitirirsiniz bu mücadeleyi. Kaçabilirsiniz ama ayının sizi yakalam ihtimali oldukça yüksek. Ayıyla ayıyı ikna etmeye çalışabilirsiniz sizi yememesi için ama bunun da pek işe yarayacağını sanmıyorum. Bir de donma tepkisi var değil mi? Hareketsiz kalıp ölü taklidi yapıp ayının oradan geçip gitmesini bekleyebilirsiniz. Ve bildiğimiz kadarıyla ayılarla karşılaştığımıza yapmamız gereken tam da bu. Donma tepkisi. Ama eğer bu tepkiyi siz böyle bir anda değil de hayatınızın aslında donmamanız gereken anlarında yapıyorsanız o zaman bu tepki sizi çok zor duruma düşürebilir. Yani belki mesela bir toplantı içerisinde konuşmanız gerekiyor ama o kadar streslisiniz ki hiçbir türlü ağzınızdan bir kelime bile çıkmıyor. Ya da bir mülakat esnasında size bir soru sordular ve tamamen donup kalıyorsunuz. Hiçbir şey söyleyemez hale geliyorsunuz. Mesela rüyalarda sık sık görülen bir temadır bu. Yani hiçbir şey yapamaz olma, paralize olma. Ya da mesela girişte verdiğim örnek bir ilişki içerisindesiniz yapabileceğiniz şeyler olduğunu biliyorsunuz durumu toparlamak için ama hiçbir şey yapamıyorsunuz, donup kalıyorsunuz. Bir tartışma esnasında mesela hiçbir şey söyleyemiyorsunuz. Donma tepkisi savaş ve kaçtan çok daha az konuşulan bir tepki. Ama onlar kadar yoğunda gördüğümüz bir tepki aslında. Donup kalmak sadece aslında panik anına ait değil. Bir yandan karar veremediğimiz uzun zaman dilimlerinde de ya da harekete geçmem lazım artık hadi hadi hadi diye kendi kendimize konuştuğumuz anlarda da ya da böyle ilişkilerdeki belirsizlik durumlarında da donma tepkisinin etkisini görüyoruz. Dışarıdan ertelemek, üşenmek, miskinlik, bezginlik, depresiflik gibi gözüken bir durum olsa da bu insanla asla harekete geçmiyor desek de biz. Aslında o insanlar genelde kendilerini ciddi bir tehdit altında hissediyorlar ve tehdit altında hisseden sinir sistemi don tepkisiyle onları paralize ediyor ve harekete geçmelerine engel oluyor aslında. Donan insanlar nasıl hisseder diye bir soralım kendimize. Aslında şöyle çok hüzünlü hissedebilirler ama ağlayamazlar ya da bir durum içerisinde çok korkarlar ama o durumdan kaçamazlar. Mesela kendilerini kötü hissettikleri bir ilişkide donup kalırlar ve kaçamazlar. Mesela bir konu hakkında çok konuşmak isterler kendilerini hazırlarlar, zihinlerini hazırlarlar ama konuşma anına geldiklerinde sanki kelimeler zihinlerinden uçup gider. Mesela sabah kalkıp şu işi şunu şunu şunu halledeceğim derler ama sabah yataktan kalkamazlar ya da kalksalar bile o işleri yapamazlar. O yüzden donma tepkisi yaşayan insanlar genelde kendilerine kızarlar. Ben neden böyleyim? Neden bir türlü harekete geçemiyorum? Neden karar alıp bunu bitiremiyorum diye kendilerine kızıp dururlar ama yani mesele çoğu zaman bir bezginlik, miskinlik, tembellik değildir. Mesele sinir sisteminin kendisini tehdit altında hissediyor olmasıdır. Donma tepkisi aslında baktığınızda bazen olumlu olabilecek bir tepki. Yani bu ayıyla karşılaşma anımızı anlattım ya orada mesela son derece mantıklı o tepki içerisinde kalmak. Bir yandan da donma hali bize zaman da kazandırabilen bir durum. Yani burada aslında baktığımızda donma tepkisinin ortaya çıkma sebebi bir fren yapabilmek ve birazcık zaman kazanabilmek. Yani o anda düşünüp karar verebilmek. Yani doğru kullanabilirsek aslında donma tepkisini çok işimize yarayabilir. Fevri hareket etmeyiz. Fevri bir şekilde mesela mücadeleye girişmeyiz. Ya da fevri bir şekilde topuklayıp kaçmayız. Durup bir karar verip harekete geçebiliriz. Ama genelde donma tepkisi bizim işimize yaramayan anlarda ortaya çıktığı için karar verme sürecimize engel oluyor ve kaygımızı daha da çok arttırıyor. Yine bu arada şunu söylemeden geçmeyeyim. Donma tepkisinin ya da bu susup kalmanın daha hoş görüldüğü kültürler de var. Ya da hiç hoş görülmediği kültürler de var. Ama önemli olan donma tepkisinin bize nasıl hissettirdiği ve ilişkide olduğumuz insanlara nasıl hissettirdiği. Bir de tabii ki ne kadar çabuk çözüldüğümüz. Yani donup günlerce, haftalarca, aylarca harekete geçemediğimiz durumlarda olabiliyor. Mesela yanımızdaki insanın bizim harekete geçmemizi beklediği, yanımızdaki insanın bizim harekete geçmemize ihtiyaç duyduğu anlarda olabiliyor. Ve bizim donup kalmamız kim zaman birlikte olduğumuz insanlara ya da ailemizdeki insanlara da zarar verebiliyor. Bu kim zaman çocuklarımızı etkileyen, kim zaman eşimizi, dostumuzu etkileyen bir durumu da dönüşebiliyor. Tabii ki önce zaten kendimize zarar vermesin. Ama bu açıdan da düşünmenizi isterim. Yani donup kalmam başka insanlara da nasıl bir etki veriyor? Bunu da bence bir sormak lazım kendimize. Şimdi, ilişkilerde donma tepkisi nasıl ortaya çıkıyor, nasıl kendini gösteriyor? Tahmin ediyorsunuzdur muhtemelen ama yine de birkaç örnek vereyim. Yani mesela mesaj atmak istiyoruz karşımızdaki insana ama atamıyoruz. Bir şey bizi rahatsız ediyor. Çok söylemek istiyoruz ama söyleyemiyoruz, susup kalıyoruz. Ya da bu örneği söyledim zaten yani ayrılmamız gerektiğini bildiğimiz, bitirmemiz gerektiğini bildiğimiz bir durumda hiçbir şey yapamıyoruz. O ilişkinin içerisinde kalmaya devam ediyoruz. Ya da işte kavga ederken tartışma anlarında kendimizi savunamıyoruz. O kadar ki bu donma hali karşımızdaki insan tarafına, ilişkide olduğumuz insan tarafından duyarsız, umursamaz, işte tepkisiz sen zaten hiçbir şeyi önemsemiyorsun sen zaten hiçbir şeye tepki vermiyorsun gibi algılanabiliyor. Bu içimizde fırtınalar kopmadığı anlamına gelmiyor aslında. Sadece biz o esnada doğru tepkileri bulmaya çalışırken paralize olup kalıyoruz. Bu arada bunu söylemişken hemen onu da açayım. Yani bazen de hangi tepki doğru tepki diye düşünmeye çalışırken karar felcine de uğradığımız olabiliyor. Mesela karşımızdaki insana bir mesaj atmak istiyoruz. Bu özür dileme örneğinden gidelim. Diyelim ki karşımızdaki insanı kırdık ve ona söylemeyi istiyoruz. Ama nasıl en iyi şekilde özür dilerim diye düşünmekten günlerce, haftalarca hiçbir şey yazamayabiliyoruz. Bu söylediğim, buna maruz kılan insan için çok zor bir durum. Size karşı bir yanlış yapıldı ilişkin içerisinde. Bütün istediğiniz bir özür duymak. Ama karşınızdaki insandan bu gelmiyor. Doğal olarak siz kendinizi kötü hissediyorsunuz. Ama karşınızdaki insanın da böyle bir duygunun içerisinde paralizli olup kaldığını bilmekse nasıl hissettirirdi acaba? Onu da merak ediyorum. Çünkü biz hep şey diyoruz ya isteseydi yapardı. İsteseydi gelirdi. Bazen de istiyoruz ama yapamıyoruz. Çok istiyoruz. Çok istiyoruz ama yapamıyoruz. O yüzden de bu donma tepkisini anlamak kıymetli diye düşünüyorum. Neden donarız peki? Yani donma tepkisi neden ortaya çıkıyor? Bir kere genelde üzerimize çok yük bindiğinde ortaya çıkan bir tepki donma tepkisi. Yani artık beyin o gelen stresi proses etmek için biraz zamana ihtiyaç duyuyor. Yani o frene basma ihtiyacını duyuyor. Bazen de geçmişten getirdiğimiz bazı örüntüler donma tepkisine daha çabuk kaçmamıza sebep oluyor. Geçmişte yaşadığımız travmatik durumlar ya da maruz kaldığımız kronik stres de donma tepkisine daha çabuk kaçmamıza sebep olabilir. Bir de bazı duygular var ki donma tepkisini daha çabuk getiriyor. Özellikle içinde suçluluk, değersizlik, utanç barındıran durumlar donma tepkisini daha çabuk çağırır. Ve kaygılı olduğumuzda da işte ertelemek, bir türlü harekete geçememek gibi davranışlar gösterebiliriz. Çocukluktaki durumları birazcık daha açmak istiyorum. Yani çocuklukta maruz kaldığımız hangi durumlar donma tepkisine yol açar bunları biraz açmak istiyorum. Ama isterseniz önce minik bir ara verelim. Ondan sonra kaldığımız yerden devam edelim. Tekrar bir aradayız. En son şunu demiştim. Çocuklukta yaşadığımız hangi durumlar donma tepkisinin ortaya çıkmasına sebep olabilir? Biraz onlara girelim istiyorum. Birincisi tabii ki travmatik durumlar. Yani çocuklukta fiziksel, duygusal, cinsel istismara kaldığımız durumlarda donma tepkimiz tetiklenebiliyor. Çünkü çocuk olduğu için ve durumla savaşmak ya da durumdan kaçmak gibi bir seçeneği olmadığı için kendini korumak adına hareketsiz kalmayı ya da duygularını bastırmayı öğrenebiliyor maalesef. O yüzden de bu tarz travmatik deneyimler genellikle yetişkinlikte de donma tepkisinin daha fazla ortaya çıkmasına sebep olabiliyor. Benzer şekilde duygusal ihmale maruz kalmış çocuklarda duygularını ifade ettiklerinde zaten bir karşılık bulamadıkları için, bir muhatap bulamadıkları için zaman içerisinde duygularını ifade etmemeyi, donup kalmayı öğrenebiliyorlar. Aile içerisinde çok fazla tartışmaya maruz kalmış ya da kaotik bir ev ortamına maruz kalmış bir çocukta susmayı, tepki göstermemeyi, donmayı öğrenebiliyor. Sürekli mesela tartışan ebeveynlerle büyümüş aile içerisinde bağımlılıkla büyümüş çocuklar o ortamı tolere edebilmek adına ya da o ortamla başa çıkmak adına da bunu öğrenebiliyor. Mesela işte bu ebeveynler tartışırken yorganın altına girip beklemek, yani o fırtınanın geçmesini beklemek. Gördüğünüz gibi çok böyle tepkisiz, küçülüp kaldığımız, hiç dışarıda böyle çok bizi güvensiz ve kötü hissettiren bir şey yokmuş gibi davranmaya çalıştığımız o anlar aslında bir donma tepkisi. Yani o fren yapma hali. Bu aslında çocuğun geliştirdiği, o tehlikeden kaçmak için geliştiği bir strateji olarak düşünebilirsiniz. Yine mesela çocukların duygularının çok bastırıldığı, duygulardan dolayı utandırıldığı, cezalandırıldığı ailelerde de çocuk böyle bir tepki geliştirebiliyor. Çünkü o duyguları göstermesi ve tepkisini vermesi karşı tarafı daha çok kızdırabiliyor ya da daha fazla utandırılmasına sebep olabiliyor. Ya da bu tip ailelerde hep anlattığım gibi zaten çocuğun utanç duygusunu geliştirmesi de daha kolay oluyor. Ve utanma da donma tepkisini çok tetikleyebildiği için buradaki korelasyonu anlıyorsunuzdur diye tahmin ediyorum. Benzer şekilde bu arada aşırı kontrolce ebeveynlerle büyümek de donma tepkisinden yol açabilir. Özellikle çocuğun kendi kararlarını almasına izin vermeyen ebeveynler. Çocuk için her şeyi yapan yani çocuğun bütün yapması gereken sorumlulukları üstlenen ebeveynler de çocuğun ileriki zamanlarda yapması gereken şeylere karar verememesine ya da yapması gereken şeyleri bilmesine rağmen harekete geçememesine sebep olabiliyor. Yine çocuklukta utandığımız durumlara maruz kalmak. Burada özellikle okullardaki akran zorbalığından bahsetmek istiyorum. Yani dışlanmaya, akran zorbalığına maruz kalan çocuklar o zorbalığın geçip gitmesini beklerken onunla mücadele etmenin bir faydası olmadığını gördüyse ya da orada desteklenmediyse donup kalarak o stresle başa çıkmayı öğreniyor. Bu da mesela daha sonra topluluk önüne çıkamama, topluluk önünde alay edilme korkusuyla kişinin başa çıkmaya çalışmasına sebep oluyor ve yine dediğim gibi donma tepkisiyle sonuçlanabiliyor. Yine çocukluğumuzda kontrol edemediğimiz tehlikeli durumlarla maruz kaldığımızda bunlar bir trafik kazası olabilir, doğal afetler olabilir, böyle çocuk için çok büyük olan bu tip durumlar çocuğun sinir sisteminin aşırı yüklenmesine sebep olduğu için donmayı bir savunma mekanizması olarak geliştirmesiyle sonuçlanabilir. Yine aile içi şiddete tanık olmak da benzer şekilde çocukta çok ciddi bir güvensizlik duygusuna yol açtığı için donmayla sonuçlanabiliyor. Yani aslında baktığımızda çocukluğumuzda sinir sistemimiz şekillendiği için çevresel deneyimler sinir sistemimizin şekillenmesine sebep olduğu için özellikle güvensiz ortamlarda büyüyen çocuklar donma tepkisini ilk savunma mekanizması, ilk stres tepkisi olarak benimseyebiliyorlar. Bir de tabii şu da var, yani ebeveynlerimizde donma tepkisi yoğunsa oradan da bunu gözlemleyerek öğrenebiliyoruz. Yani mesela evde şiddete meyilli bir baba var diyelim ki ve anne babanın tepkileriyle ancak donup kalarak yani çok daha mücadele etmeyerek, kaçmayarak başa çıkmaya çalışıyorsa çocuk bunu gözlemleyip bunu öğrenebilir. Bazen mesela küçük çocuk büyük çocuktan bunu öğrenebilir. Okulda akran zorbalığına maruz kalan çocuk yine akran zorbalığına maruz kalan diğer bir çocuktan bunu öğrenebilir. O yüzden yani gözlemleyerek de bazen donmayı öğrenebiliyoruz. Şimdi aslında biraz bunları konuştuktan sonra şuraya gelmek istiyorum, yani sebeplerini biliyoruz. Bugün bunu yaşayabileceğimizi biliyoruz. Bununla ilgili ne yapabiliriz? Birincisi donmanın, donma halinin vücudumuzdaki tepkisini yani vücudumuzda nasıl kendini gösterdiğini fark etmemiz lazım. Bu kişiden kişiye değişebilecek bir durum olsa da biraz da böyle ortak semptomlar var. Yani mesela kişinin nefesini tutmaya başladığı, işte kaslarının gergin olduğu, zihninin böyle boşaldığını, resmen yani böyle zihnin içerisinde hiçbir kelimenin, düşüncenin kalmadığını hissettiği anlar olabilir. Bunlar aslında farkına varabileceğimiz semptomlar. Yani bunları fark ettiğimiz zaman evet tamam ben şu anda bir donma tepkisi veriyorum. Şu anda bunun içerisindeyim demek güzel bir başlangıç noktası. Ama tabii ki farkındalık tek başına yeterli değil. Burada neler yapabiliriz konuşacağız? Sadece şunu söylemek istiyorum. Özellikle travmaya maruz kaldığınız için donma tepkisi geliştirdiğinizi düşünüyorsanız burada bazı terapi ekolleri özellikle faydalı oluyor. Burada mesela EMDR gibi direkt travmayla çalışılan ekolleri değerlendirebilirsiniz. Veya işte bilgisayar davranışı terapi, somatik terapi gibi terapi ekolleri faydalı olabilir. Gerçekten aslında travmanın sizde yarattığı o sinir sisteminin verdiği tepki üzerine çalışabilmek donma tepkisinin genel olarak azalmasına yol açabilir. Onun dışında ben şimdi size bazı tabii ki öneriler getireceğim. Ama bu önerilerin faydasını eğer bir kere kadar derinlemesini görmüyorsanız mutlaka terapiyi değerlendirin derim. Size yardımcı olacaktır. Ha bu arada tabii ki kendimizi içinde güvenli hissettiğimiz ilişkiler de sinir sistemimizi regüle ettiği için zaten yani işlevsel olarak bunu sağladığı için mesela karşımızdaki insanın biz donma tepkisi gösterirken bizi rahatlatması, yanımızda durup sakince beklemesi belki mesela bizi okşaması, elimizi tutması ve o yani şu anda güvensiz bir durum yok hissini bize hissettirmesi de o tırnak işaret içerisinde çözülme halini arttırdığı için kesinlikle yardımcı olacaktır. Donma haliyle nasıl başa çıkabiliriz? Yani burada böyle bunları mikro çözüm önerileri diyelim çünkü dediğim gibi yani bunun çok daha derinlemesinin boyutu terapiyle olabilecek bir şey. Ama daha mikro çözümler önermek istiyorum size. Şimdi basit düşünelim mesela karşımızda böyle bir insan var hayal edilmiyor kendimizi de karşımızda otururken hayal edebiliriz. Diyelim ki bir insan ayağa kalkmakta zorlanıyorsa ve böyle donup kaldıysa biz ona ayağa kalk harekete geç hadi mi deriz yoksa önce küçük küçük mü başlarız? Önce küçük küçük başlarız değil mi? Hadi ayağa kalk demeyiz de hadi gel ayak parmaklarımızı kıpırdatalım hadi gel elimizi hafif hafif kıpırdatalım hadi gel biraz başımızı sağa sola çevirelim biraz minik minik harekete geçelim. Yani ben böyle zamanlarda belki size tuhaf gelebilir ama gerçekten gözümün önünde bezelyeyi dondurduğumuz düşünelim bir bezelye torbası var elimizde tamamen donuk biz o bezelye torbasının çözülmesi için aslında küçük küçük önce kenarlarındaki bezelyeleri harekete geçiririz ve bezelyeleri birbirinden ayırmaya çalışırız ki daha çabuk çözülsünler her türlü donuk şey için geçerli bunda da aynı mantığı kendimize uyarlayabiliriz bedenimizin küçük küçük yerlerini alanlarını harekete geçirmek gibi düşünebilirsiniz yine benzer şekilde yani bedenimizde hissetmiyorsak o donukluğu da hareketimizde hissediyorsak hadi kalk o e-mail'i yaz değil ama hadi kalkıp o e-mail'in giriş cümlesini yaz hadi kalk belki işte aklına gelen fikirleri böyle son derece soyut bir şekilde hiç fark etmez böyle kelimeler halinde cümleler halinde bile değil bir kağıda dök ya da mesela kalk git duş al değil de hadi gel birazcık havlumuzu filan banyoya götürelim minik minik harekete geçelim ondan sonra en son hareketi yapmak biraz daha kolay olacak şeklinde kendimize yaklaşmamız gerekiyor yine bu tip donup kalma anlarında kendi bedenimizi harekete geçirmek için soğuk suyu yüzümüze çarpmak belki böyle bir buz parçasını el bileklerimize sürmek oturduğumuz yerde biraz böyle kendimizi hafif hafif sarsarak titreterek bedenimizi canlandırmak da faydalı olabilecek egzersizler bir de hep nefes egzersizlerini söylemeye çalışıyorum zaten podcastlerde inanın nefesin kendimizi iyi hissetmekte çok büyük bir etkisi var 4 artı 4 artı 4 ya da 4 artı 7 artı 8 dediğimiz işte 4'e kadar sayarak nefes al 4'e kadar sayarak tut 4'e kadar sayarak ver ya da 4'e kadar sayarak nefes al 7'ye kadar tut 8'e kadar sayarak ver şeklindeki nefes egzersizleri de böyle anlarda fayda sağlayabilir ama bunların bu size söylediğim egzersizlerin hemen bugün şu anda ya bunu yapar yapmaz sizi harekete geçirmesi mümkün olmayabilir tabii ki bu birazcık da donma tepkisini ne kadar benimsediğinize ve hayatınızın ne kadar büyük bir kısmına yayıldığıyla da çok ilişkili yani belki mesela siz donma tepkisini sadece iş konusunda yaşıyorsunuz ya da topluluk yönünde konuşma vermek konusunda yaşıyorsunuz ya da ilişkinizde yaşıyorsunuz ya da hani bir tek arkadaşınızla yaşıyorsunuz bunlar da önemli hayatınızın çok genel bir alanında donma tepkisi gösteriyorsanız belki bu mikro çözümler çok faydalı olmayacaktır da daha kapsamlı bir işte dediğim gibi terapi ya da bunun üzerine çalışma işe yarayacaktır ama daha böyle alan üzerinde yaşadığınız şeylerde bu tip çözümler birazcık daha fazla işe yarayacaktır diye düşünüyorum işte böyle sevgili arkadaşlar belki siz de şu anda hayatınızı tam donup kaldığınız bir dönemde bunu dinliyorsunuz içinizden hiçbir şey yapmak gelmiyor sadece yatıp uyumak ya da konuşmamak sessiz kalmak hani böyle hareketsizce durmak geliyor lütfen bunu kendi güçsüzlüğünüz olarak almayın bunu belli ki şu anda ben tehdit altında hissediyorum şu anda bir stres içerisindeyim ve önce bunun ne olduğunu bir anlayayım neden tehdit altında hissediyorum onu anlayayım arkasından bununla ilgili minik minik hangi adımları atabilirim bunu anlayayım diye harekete geçebilirsiniz diye düşünüyorum bu podcast ile birlikte bazen işte küçük bir nefes küçük bir hareket küçük bir taslak cümle bile bizi harekete geçirebiliyor umarım bu podcast de sizin için o faydayı gösterir ya da belki hayatınızda donup kalmış bir insanı daha iyi anlamanızı sağlar ona daha fazla yardımcı olmanızı sağlar bu umutlarla bu podcastı bitiriyorum hepinize sevgilerimi gönderiyorum bir sonraki podcastta görüşürüz Altyazı M.K.
Key Points:
Donma tepkisi, stres karşısında verilen bir tepki türüdür.
Donma tepkisi genellikle hareketsizlik, konuşamama gibi durumları içerir.
Çocukluk döneminde yaşanan travmatik deneyimler donma tepkisine neden olabilir.
Summary:
Donma tepkisi, stres anlarında hareketsizlik, konuşamama gibi tepkilerle kendini gösteren bir savunma mekanizmasıdır. Bu tepki genellikle çocukluk döneminde travmatik deneyimler sonucu gelişebilir. Donma halini aşmak için bedenimizdeki tepkileri fark etmek ve küçük adımlarla harekete geçmek önemlidir. Terapi gibi uzman yardımı almak da faydalı olabilir. Ayrıca içinde güvenli hissettiğimiz ilişkiler de donma tepkisini azaltmaya yardımcı olabilir.
FAQs
Donma tepkisi, strese karşı verilen bir tepkidir ve bir tür savunma mekanizmasıdır. Kişi, karşılaştığı stresli durum karşısında hareketsiz kalabilir, donup kalabilir.
Donma tepkisi genellikle aşırı stres, travmatik deneyimler, duygusal ihmal, kontrol edilemeyen tehlikeli durumlar gibi durumlarda ortaya çıkabilir.
Donma tepkisine karşı bedenimizdeki semptomları fark etmek, nefes egzersizleri yapmak, kendimize küçük adımlarla hareket planları oluşturmak ve güvenli ilişkiler kurmak gibi yöntemlerle başa çıkabiliriz.
Çocuklukta fiziksel, duygusal, cinsel istismar, duygusal ihmal, aşırı kontrol, akran zorbalığı, aile içi şiddet gibi durumlar donma tepkisine yol açabilir.
Donma tepkisi, tehlike karşısında kaçamama veya savaşma seçeneklerinin olmadığı durumlarda kendini korumak için geliştirilen bir savunma mekanizması olarak işlev görür.
Chat with AI
Ask up to 5 questions based on this transcript.
No messages yet. Ask your first question about the episode.